Ana Bilim Dalı Hakkında Genel Bilgiler
Çocuk Gelişimi Yüksek Lisans Programı, 0-18 yaş grubu tipik ve atipik gelişim gösteren, hastanede yatan, korunmaya muhtaç ve risk altındaki (mülteci, bağımlı ve suça itilmiş) çocukların zihinsel, dil, motor, öz bakım, sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyici programlar geliştiren, aile ve profesyonellerle ortak çalışabilecek, eklektik çalışabilen nitelikli Çocuk Gelişimi Uzmanları yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca programda yapılacak çalışmalarla bilimsel alana katkılar sunulması ve gerek yeni eğitim programlarının hazırlanması gerekse ulusal ve uluslararası alanda çalışmalar yapabilecek yetkinliğe sahip akademisyenlerin alana kazandırılması hedeflenmektedir.
Ülkemizde normal, özel gereksinimi olan, korunmaya muhtaç ve risk altındaki 0-18 yaş grubu çocukların gelişimlerini sağlayacak, sosyal, duygusal, zihinsel, dil ve motor gelişimlerini ve beceri alanlarını değerlendirip ihtiyaç duyulan alanlarda çocuğa, aileye, eğitimciye dolayısıyla da topluma hizmet sunabilecek, ulusal ve uluslararası platformlarda çalışabilecek niteliklere haiz, çağın getirdiği hızlı değişimleri takip eden, disiplinler arası tecrübe ve bilgi alış verişine açık profesyonel, yüksek donanımlı ve nitelikli çocuk gelişimi uzmanları yetiştirmek programımızın birincil amacıdır. Çağın gerekliliklerine uygun, sağlık ve eğitim sektörünün gereksinimlerine karşılık verebilecek yeni yaklaşımlarla sürekli gelişen hem Türkiye genelinde hem de uluslararası sahada tanınan çocuk gelişimi programları arasında yer alarak alanında söz sahibi olmak hedeflerimizdendir. Bu doğrultuda kendi kültürünü koruyan, aynı zamanda evrensel değerlere sahip, nitelikli ve sağlıklı bireylerin yer aldığı bir toplumun oluşumuna katkıda bulunmak için bilimsellik objektiflik, yaratıcılık, esneklik, çağdaş yaklaşımlara açıklık, toplumsal gerçeklere duyarlılık ve eğitimde süreklilik anlayışı üniversitemiz tarafından benimsenmiştir.
Tarihçemiz
Plato tarafından erken çocukluk döneminde verilecek eğitimin önemine vurgu yapılmış olsa da Batı’da 17. yüzyıla kadar “çocukluk dönemi” adı altında, insan hayatının bu önemli safhasını vurgular nitelikte herhangi bir tanımlama yapılmamıştır. 18. yüzyıla kadar birçok ülke, çocukların gelişimine çok az ilgi göstermiştir; çünkü çocuklar yalnızca minyatür yetişkinler olarak görülmüşlerdir. Çocuk gelişimi ve eğitimine ilk vurgu yapan batılı bilim adamları olan Jean Jacques Rousseau, Pestalozzi, Tiedeman kendi çocuklarını gözlemleyerek tuttukları kayıtlarla alandaki ilk bilimsel çalışmaları başlatmışlardır.
Türk ve İslam dünyasında ise çocuk eğitiminin önemine dair vurgulara daha erken dönemlerde rastlanmaktadır. 9. yüzyılda ünlü filozof Farabi bireysel farklılıklara vurgu yaparken hekimlerin önderi olarak bilinen İbn-i Sina ise yazılarında “fiziksel gelişimi denge içinde sürdürülen bir çocuğun huy olarak da dengeli olacağını ve çocuk büyütülürken aşırı öfkeye, korkuya, üzüntü ve uykusuzluğa yol açacak durumlardan kaçınılması gerektiğini” belirtmektedir.
Ülkemizde çocuk gelişimi bölümlerinin açılması yaklaşık 1970’lerde başlamış olmakla birlikte bu bölümlerin yaygın hale gelmesi 2000’li yılları bulmuştur.
Sağlık Bilimleri Enstitüsü Çocuk Gelişimi Anabilim Dalı bünyesinde 2018 yılından itibaren yüksek lisans programı eğitime başlamıştır.