Ana Bilim Dalı Hakkında Genel Bilgiler
Fizyoterapist; yaralanma, hastalık, doğuştan gelen özür, hareket sistemi bozuklukları veya diğer durumlardan kaynaklanan ağrı ve fonksiyon bozukluklarında; kişilerin fonksiyonel limitasyonlarını, ağrıyı, özrü ve yeteneklerini özel ölçme, değerlendirme ve inceleme yöntemleri ile belirleyerek uzman hekimin tanısına göre fonksiyonun ve fonksiyonel kapasitenin geliştirilmesine yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programını planlayan, uygulayan ve tekrar değerlendirerek rapor eden, sağlıklı kişilerin sağlığını devam ettirmek amacıyla uygun egzersizler, koruyucu programlar planlayan mesleki otonomiye sahip olan bir sağlık elemanıdır. Fizyoterapi ve Rehabilitasyonda birincil amaç semptomatik iyileşme sağlamak, kişilerin fiziksel aktivite seviyelerini ve yaşam kalitesini arttırmaktır. Bu görüşle bilimsel temellere dayalı fiziksel, psikolojik, sosyal, çevresel ve toplumsal yaklaşımı içeren rehabilitasyon çalışmalarını uygulayan uzmanlaşmış fizyoterapistler yetiştirmek Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Lisansüstü Programının ilkesidir.
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yüksek Lisans ve Doktora Programları genel ve özel fizyoterapi ve rehabilitasyon alanına yönelik dersleri kapsamakta olup, enstitümüz bünyesinde ileri düzeyde verilen teorik ve uygulamalı dersler ile bilimsel olarak donanımlı, araştırmacı, yetkin, eğitim ve öğretime katkı sağlayabilen, milli, etik ilke ve değerlere uygun davranan bilim insanların yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.
Dünyada fizyoterapi mesleğinin tarihçesi oldukça eskidir. M.Ö. 460’lı yıllarda, önce Hipokrat, daha sonra Galen, masaj, manuel terapi teknikleri ve hidroterapiyi hastaların tedavisi için ilk uygulayan kişiler olarak tarihe geçmişlerdir. 18. yüzyılda ortopedi biliminin gelişmesinden sonra, eklemlerin sistematik egzersizlerinde kullanılmak üzere Avrupa’da başta İsveç, Norveç, Hollanda ve Almanya gibi ülkelerde sağlığı artırmak amacıyla tıbbi masaj ve bazı jimnastik hareketleri kullanılmaya başlanmıştır. Fizyoterapi ve rehabilitasyondaki en önemli ilerleme, 19. yüzyıl ile başlamıştır. Bu dönemde Amerika Birleşik Devletlerinde başlayan Poliomyelit (çocuk felci) epidemisi sonucu Amerika’lı ortopedistlerin, fiziksel yetersizliği olan poliomyelitli çocukları tedavi etmeye başlamaları, fizyoterapistlik mesleğinin gelişiminde büyük bir çığır açmıştır. Günümüzde fizyoterapi ve rehabilitasyon ortopedik rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, kardiyopulmoner rehabilitasyon, geriatrik rehabilitasyon, pediatrik rehabilitasyon, sporcu sağlığı, onkolojik rehabilitasyon, protez-ortez ve rehabilitasyonu, sağlıklı, çocuk, genç yetişkin yaşlı kişilere egzersiz uygulamaları gibi farklı alanları kapsayan bir bilimdir.
Türkiye’de fizyoterapistlik mesleği, ilk kez Hacettepe Üniversitesi’nde başlamıştır. Onursal rektör Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu’nun 1961 yılında kurulması ile “Fizyoterapistlik mesleği”nin temeli ülkemizde atılmıştır. Daha sonra sırasıyla İstanbul Üniversitesi (1986), Dokuz Eylül Üniversitesi (1993), Pamukkale Üniversitesi (1995), Abant İzzet Baysal Üniversitesi (1996), Dumlupınar Üniversitesi (1997) ve Başkent Üniversitesi’nde (1998) açılan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümlerinden birçok fizyoterapist yetişmiştir. Günümüzde Türkiye’de ve dünyada pek çok üniversitede açılan lisansüstü programlarla fizyoterapistler “uzman” ve “bilim doktoru” unvanını alarak mesleki gelişimlerini devam ettirmektedir.
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalımız, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü bünyesinde 2017 yılında kurulmuş; tezli yüksek lisans ve doktora lisansüstü programlarında eğitim vermeye devam etmektedir.