Ana Bilim Dalları

Genel Bilgiler

 Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıbbın bireysel ve toplum sağlığındaki önemi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kabul edilmiş, sağlık alanında farklı disiplinlerde kullanılmaya başlanmış ve birçok ülkede sağlık sistemi tarafından onaylanıp mevcut sistemlere entegre edilmiştir. Lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp eğitimi veren Dünya Sağlık Örgütü(WHO) üye ülkelerin sayısı giderek artmaktadır. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp uygulamalarının toplumsal farkındalığı, tanınırlığı artmış ve tüm dünyada tıbbi araştırmaların önemli konularından biri haline gelmiştir.

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp uygulamasının üniversitelerde lisans programı ve lisans üstü programlara dahil edilmesi; sağlık alanındaki uygulayıcının bu uygulamaları güvenli, etkin ve bilimsel kullanımına yardım etmektedir. Binlerce yıllık deneyimlerle insan ve diğer canlıların sağlığına hizmette bulunmuş olan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp, sağlık alanında geçmişten günümüze oldukça talep gören uygulamalardandır. Bu programlar aracılığıyla sağlık alanı uygulayıcısının hasta güvenliğini garanti altına alması, hastalıkların etkin tedavisini garanti altına alması açısından ve bu alanda bilimsel araştırmalara ışık tutması mümkün olacaktır. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp alanında çok daha fazla araştırmaya gereksinim vardır. Gün itibari ile dünyada bilim ve teknoloji alanındaki baş döndürücü gelişmeler sayesinde, her geçen gün geleneksel tıbbın batı tıbbını destekleyici hatta tamamlayıcı bir rol oynadığını açık ve seçik olarak görmekteyiz.

 Enstitümüz bünyesinde yer alan anabilim dalımızda bu alanda çalışmalar yürütmek, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp programlarının bilimsel olarak sağlık disiplinleri içerisinde yer alması ve kullanılmasını sağlamak önemli hedeflerimizdendir.

Tarihçemiz

Geleneksel tıp insanlık tarihi kadar eskidir. Yazılı kayıt olarak 5000 yıllık bir tarihe sahiptir.

İslamiyet öncesi ortaya çıkan geleneksel Türk halk hekimliğinin binlerce yıllık tarihi vardır. Geleneksel Anadolu Halk Hekimliğinin kaynakları arasında hem islamiyet öncesi hem de islamiyet sonrası inanç ve uygulamalar yatmaktadır. Yaklaşık 2500 yıl önce Anadolu topraklarında Hipokrat, hocası Alkmaion’dan öğrendiği Tabiat Felsefesini geliştirmiştir. Ancak mevcut araştırmalar en eski Türkçe tıp literatürünün Orta Asya'da Turfan'da bulunan 10.  yüzyıldan kalma, Uygur Türkçesiyle yazılmış 45 tomar olduğu göstermektedir.

Türk geleneksel tıbbında 3000 yıldan fazla tarihi olan Uygur tıbbı gibi dört element talimatı (ateş, hava, su, toprak) ve dört hılt teorisi (kan, safra, sevda, balgam), dört mizaç (demevi ya da kan, safravi, sevdavi ve balgami mizaç) yer almıştır. Osmanlı hekimlerinin yazdığı kitapları içinde bitkisel ve madensel tedaviler de vardır.

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Anabilim Dalı, ilk defa ülkemizde Sağlık Bilimleri Üniversitesi Enstitüsü bünyesinde 2017 yılından itibaren tezli yüksek lisans ve doktora programını yürütmektedir.