Lütfen telefonunuzu dik konuma getiriniz.

Ana Bilim Dalı Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler

Translasyonel Tıp, temel araştırmaların laboratuvarda yapılan buluşlardan çıkarak klinik uygulamalara doğru ilerlediği bir süreç olarak tanımlanmaktadır.  Anabilim Dalımız birçok bilim dalının bir arada çalışmasını gerektiren bir alandır ve temel araştırmalar ile klinik araştırmalar arasında bir köprü görevi görür. Bu köprünün kurulabilmesi ise rutin analizlerin ötesinde ileri düzey teknolojik cihazların bulunduğu, aktif araştırma geliştirme (AR-GE) laboratuvarlarının kurulmasını ve iyi bir ekiple devamlılığını gerektirmektedir. Enstitümüz bünyesindeki Translasyonel Tıp Anabilim Dalımızda yer alan programlarımızın amacı; temel bilimsel araştırmaya dayalı ve yerli imkanlarla yüksek katma değerli tıbbi ürünler geliştirilmesine olanak sağlamak, ilgili alanda yapılacak çalışmaları teşvik etmek ve desteklemektir. Ayrıca, biyomedikal ürün üretimi konusunda ileri seviyede bilimsel araştırmalar yapmak ve Türkiye’de katma değeri yüksek, son teknoloji ürünü tıbbi ürünlerin üretimi konusunda üniversite-sanayi iş birliğini en üst düzeye çıkarmak, sağlık alanında önemli başarılara imza atmak önemli hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Temel bilimler ve uygulamalı bilimler alanlarında dünya çapında yetkinliklerini kanıtlamış olan Tıp Fakültesi, Fen Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Sosyal Bilimler alanında çalışan akademisyenlerimiz, Translasyonel Tıp Anabilim Dalı çatısı altında birlikte faaliyet gösterecek program öğrencilerimiz katma değeri yüksek, son teknoloji ürünü tıbbi cihazların ve yenileşimci (inovatif) ürünlerin geliştirilmesine çaba harcayacaklardır.


Tarihçemiz

Translasyonel Tıp, terimi   ilk olarak “Institute of Medicine's Clinical Research Roundtable”, tarafindan kullanılmıştır. Sonrasında bu sürece en ciddi katkılardan birisi Biyomedikal Araştırma Geliştirme (AR-GE)’ ye güçlü fonlar ve bürokratik destek sağlayan The National Institutes of Health (NIH) tarafından yapılmıştır. Avrupa Birliğinin de Biyomedikal AR-GE’nin önemini kavrayarak sürece sahip çıkması ile AR-GE laboratuarlarından kliniklere birçok modern cihaz kazandırılmaya başlamıştır. Ülkemizde de bu konuda son yıllarda artan TUBİTAK ve KOSGEB fonları önemli desteklerdir.

Enstitümüz bünyesinde Translasyonel Tıp, Anabilim Dalı’nda tezli yüksek lisans programımız 2018’den itibaren öğrenci kabulüne başlamıştır.